kıskanmak

kıskanmak
В, Исх.
1) ревнова́ть
2) зави́довать
3) ре́вностно относи́ться к чему, люби́ть что

vazifesini kıskanmak — ре́вностно относи́ться к свои́м обя́занностям

4) жале́ть что, скупи́ться на что, отка́зывать в чём
5) иногда си́льно жела́ть, о́чень хоте́ть что

Büyük Türk-Rus Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Смотреть что такое "kıskanmak" в других словарях:

  • kıskanmak — i, den 1) Sevgide veya kendisiyle ilişkili şeylerde bir başkasının ortaklığına, üstün durumda görünmesine dayanamamak Mühür gözlüm seni elden / Sakınırım, kıskanırım. Âşık Ali İzzet Özkan 2) i Herhangi bir bakımdan kendinden üstün gördüğü birinin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gözünden kıskanmak — üzerine titremek, kollayıp gözetmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıskançlık etmek — kıskanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • günülemek — kıskanmak …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • karın almamak — kıskanmak …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • haset etmek — kıskanmak, çekememek, günülemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kızğanmak — kıskanmak, hiddet etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kısganmak — kıskanmak; pintilik etmek, kısmırlanmak II, 250bkz: kısırkanmak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • REKABET — Kıskanmak. * Hıfzetmek. * Gözetmek. * Terakkub üzere olmak, başkalarından ileri geçmeğe çalışmak, benzerleriyle üstünlük yarışına çıkmak. * Kendi işini yürütmeğe çalışmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • çekememek — i 1) Çekme işini yapamamak 2) mec. Katlanamamak Ben onun hırçınlığını artık çekemem. 3) mec. Kıskanmak Belli bir şey ki bu genç ikisinden de baskın, çekemiyorlar. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»